İstanbul'a gelen herkes mutlaka adaları gezmelidir.Her sene denize girmesem bile gezmeye gidiyorum.Hele ki o sıcak havada Aya Yorgi ye çıkmak tam bir ölüm.Çıktıktan sonraki görülen manzara 'Ama değdi' dedirtiyor.
Büyükadaya giderseniz eğer,mi amore dondurmacısından mutlaka dondurma yiyin.Nutellalı,sakızlı,mandalinalı,naneli.. aklınıza ne gelirse her çeşit var.Sırf ordan dondurma yemek için adaya geçtiğimizi biliyorum.
Büyükada Prens adalarının en büyüğü.Aya Yorgi ye çıkan yokuşun başından bir çalıya bağladığınız ipi hiç koparmadan kiliseye kadar çıkmayı başarırsanız dileğiniz kabul oluyor-muş.Dallarda çeşit çeşit çaput görmek mümkün.Falım sakızının paketini bağlayan bile gördüm :) Bu insanlar çıldırmış olmalı :)
Bisikletleri yokuşun başında bırakıp tırmandık.Ve işte manzara :
Harika değil mi?
Babam her ne kadar Kınalıada da doğmuş,5 yaşına kadar orda yaşamış olsa da orayı pek sevemedim.Sadece denize girmek için birkaç kere gitmiştik.Heybeliada ve Sedef adasına gitmedim.Ama oraları da merak ediyorum.
Aya Yorgi hakkında bilgi:
Patrikhane kayıtlarından elde edilen bilgilere göre Aya Yorgi Manastırı'nın inşa ediliş tarihi 1751'dir. Bu tarihte inşa edilmiş olan küçük kilise, şapel ve dua yeri eski kilise olarak bilinir ve iki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır. Tepede çan kulesinin arkasındaki kesme taştan yapılmış olan kilise ise yeni Aya Yorgi Kilisesi'dir ve 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açılmıştır.
Kaynak
Genel Bilgiler :
- Hiristiyan inanışına göre, Aya Yorgi'ye yürüyerek çıkan insanlar "yarı hacı" sayılırlar. (Efes'teki Meryem Ana Kilisesi'nin ziyareti ile "Tam Hacı"lık gerçekleşir.)
İzmirliyim. Adalar'ı 2 yıl önce bir ziyaret ettim, o ediş. Şimdi vazgeçemiyorum. İki yıl üstüste gittim. Bambaşka bir aurası var. Enerjisi insanı yenileyici.
YanıtlaSil